Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), Kobani’deki İŞİD saldırılarının protesto edildiği olaylar sonrasında turizmde yaşanan iptalleri araştırdı. Söz konusu olayların İstanbul otellerinde bir haftada toplam 13 milyon Euro’luk iş kaybına yol açtığı tespit edildi.
Türkiye’nin güneydoğu sınırında Suriye ve Irak’taki savaş ortamından kaynaklanan sıkıntılar, turizme de iptaller olarak yansıyor. Kobani’ye yönelik İŞİD saldırılarının protesto edildiği olaylar sonrasında meydana gelen iptaller henüz sektörü tehdit edecek boyuta ulaşmasa da, geleceğe yönelik kaygıları da artırıyor. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), son olayların İstanbul otellerine etkisini üye oteller arasında yapılan bir anket çalışmasıyla ortaya koydu. TUROB üyesi otellerden alınan verilere göre, özellikle Kobani’deki olaylara yönelik olarak içeride meydana gelen protesto eylemlerinin yaşandığı haftanın bilonçosu ağır oldu. Söz konusu olayların İstanbul otellerinde toplamda 13 milyon Euro’luk iş kaybına yol açtığı tespit edildi.
İPTALLER AZALDI AMA
TUROB’un araştırması birliğe üye 378 otel baz alınarak yapıldı. Veriler Suriye olaylarının patlak vermesinin ardından ilk bir hafta içerisinde otellere ulaşan ve bu gerekçeyle yıl sonuna kadarki rezervasyon iptallerini kapsıyor. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Yönetim Kurulu Başkanı Timur Bayındır, yaptığı değerlendirmede, çarpan etkisi dikkate alındığında zararın çok daha yüksek bir rakama ulaşabileceğini belirtti. Bayındır, olayların etkisinin azaldığını, ancak azalma yaşansa da sektör adına anlık yaşanan kayba eş zamanlı olarak açıklama getirilmediğinden geriye dönük iyileşme sağlanamadığına işaret etti.
HALKLA İLİŞKİLER GEREKLİ
Bu tür olayların yönetilme tarzı konusunda TUROB olarak eleştirilerini daha önce de dile getirdiklerini hatırlatan Başkan Timur Bayındır, şunları söyledi: “Gezi olayları sırasında ülkemize ve İstanbul’a yönelik olumsuz algıyı yönetmek, bilgi akışı ve koordinasyon sağlamak üzere kamu-özel sektör işbirliğinde bir birim oluşturulmasının, konusunda uzman bir uluslar arası halkla ilişkiler ve strateji kuruluşuyla işbirliği yapılmasının önemini vurgulamıştık. Muhtemel imaj sorunlarının önüne geçebilmek için böyle bir strateji uygulanması yerinde olur.”