06 Haziran 2014 - TUROB Öğle Yemeği - Hilton Bomonti
Sayın Üyelerimiz,
Muhterem Konuklarımız ve Değerli Basın Mensupları,
Öncelikle geçtiğimiz haftalarda acı bir olay ile yitirdiğimiz Somalı madencilerimiz için bir kez daha rahmet diliyor, insan hayatının öneminin ve değerinin bu gibi üzücü kayıplar ile hatırlatılmamasını tüm kalbimle temenni ediyorum.
2014 yılını yarıladığımız bu dönemde, Birliğimizin tanıtım çalışmaları ve pazar araştırmaları hızla devam ediyor.
Sektörümüzün, en önemli uluslar arası fuarlarını geride bırakırken, her yıl yeni ve gelişen pazarları, endüstriye kazandırmaya çalışıyoruz.
Mayıs ayı başında, bir heyet olarak katılım sağlamış olduğumuz WTM Afrika Turizm Fuarı, bölgeyi tanımamız için önemli bir fırsat yaratmıştır. Tüm meslektaşlarımın yakından tanıdığı "WTM Londra" markası, WTM Latin Amerika ayağından sonra, WTM Afrika Projesi ile sektörün dikkatini global olarak, bölgeye çekmektedir.
Kıtanın ve özellikle Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, Ülkemiz ile olan yakın ticari ilişkileri ve bağlarının, bölgeyi, turizm sektörü için önemli bir potansiyel haline getirdiğini düşünüyoruz.
Türk Hava Yolları'nın kıtaya yönelik başlattığı direkt ve aktarmalı 30'un üzerinde sefer ile kıta ile olan ulaşım sıkıntımız çok büyük bir oranda giderilmiş destinasyonun ivmesi başarılı bir artış yakalamıştır.
Fuar süresince yapılan görüşmelerde, ülkemizin yakın gelecekte Afrika pazarından turizm anlamında da önemli kazanımlar sağlayacağı izlenimini edindik.
Turizmin ne kadar hassas ve kırılgan yapıda bir sektör olduğu biliniciyle, her zaman alternatif pazarlar yaratmaya ve ürün çeşitliliğimizi ön planda tutma gayretindeyiz.
Bununla beraber mevcut pazarların da güçlendirilmesi ve ilişkilerimizin pozitif tutulması bizler için öncelikli. Özellikle son yıllarda ülkemiz için önemli bir pazar haline gelen, Ortadoğu bölgesini hedef alan, ATM Dubai Fuarı'nda edindiğimiz izlenim, Bölgenin "turist gönderen ülke" imajından sıyrılarak, "turist çeken ülke" algısı üzerine titizlikle çalıştığı yönünde olmuştur.
Yaptığımız görüşmelere göre, özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn, Kuveyt, Oman gibi ülkelerin turizm stratejileri, kongre- alışveriş - eğlence turizmi üzerine planlanmakta ve ortaya çıkarılan cazibe merkezleri ile bu ülkeler birer turizm ülkesi haline getirilmektedir.
Dubai’de 2020 yılında gerçekleştirilecek EXPO ile Katar’ın ev sahipliğinde 2022 yılında gerçekleştirilecek FIFA Dünya Kupası etkinliklerinin bölgenin tanıtımı ve imajına katkı yapacağı, aynı zamanda cazibe merkezi haline getireceği öngörülmektedir.
Ürün çeşitliliğini geliştirmek ve var olan potansiyeli doğru kullanmak dediğimizde özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerimiz için büyük önem taşıyan Kongre Turizmi'ndeki gelişmeleri takip etmek için IMEX Frankfurt fuarına katıldık. Fuardaki en önemli detay her destinasyonun, ayrı bir marka olarak, ülke stantları içerisinde yer almadan tanıtılmasıdır. Bildiğiniz gibi 2013 yılında Türkiye, toplam 221 toplantı ile ilk kez ICCA Top 20 Ülkeleri arasına girerek 18. sırada yer buldu. İstanbul ise 146 toplantı ile geçen yıla göre 1 sıra yükselerek 8 sırada yer aldı.
Kongre Turizminde etkin ülke ve şehirlerin yanında, yeni ve güçlü rakipler, sundukları cazip imkanlar ile bu alanda önemli bir rekabet getirmişlerdir. Geleneksel şehirler dışında, başta Ortadoğu, Afrika ve Uzakdoğu olmak üzere çok sayıda ülke kongre turizmi pastasından pay almak üzere çaba göstermektedir. Örneğin; Malezya Kuala Lumpur ile atağa geçerek 2014-16 döneminde toplam 10 bin delegenin katılımı ile 10 Uluslararası Kongre kazanmıştır.
Gördüğümüz üzere rakiplerimiz giderek artmakta, sahip olduğumuz tarihi ve doğal güzellikler, değişen rekabet koşullarında ve beklentilerde, tek başına yeterli gelmemektedir.
Bildiğimiz gibi Turizm, bugün dünya ekonomisi içerisinde gelir sağlayıcı faktörlerin başında yer almakta, büyük oranda yatırım yapılan ve gelişen bir sektör haline gelmektedir.
Ülkemizde de gelişen turizm hareketlerinin, ağırlıklı olarak otel yatırımlarına yansıdığını görmekteyiz. Ancak her zaman altını çizerek belirttiğimiz üzere, yatırımların, salt turizm istatistiklerine dayanarak değil, titiz bir fizibilite çalışması ile ihtiyaçlar tespit edilerek yapılması gerekmektedir. Her ay açıklanan teşvikleri incelediğimizde Genel tablo ağırlıklı olarak yüksek kapasiteli 4 ve 5 yıldızlı oteller ile İstanbul ve Antalya'yı işaret etmektedir. Bu şehirlerimizin turizm gücü düşünüldüğünde, yatırımların yoğunlaşması normal olsa da, arz fazlasına bağlı olarak otel doluluklarındaki gerileme ve potansiyel düşünüldüğünde, Anadolu'ya doğru yönelecek yatırımların daha önemli ve verimli olduğunu söyleyebiliriz. Trabzon, Eskişehir, Konya, Kayseri, Malatya, Van, Bursa, Mersin, Adana, Diyarbakır ve İzmir otel yatırımları için önde gelen şehirlerimiz arasındadır. Bununla beraber dünya genelinde ziyaretçi trendlerin daha küçük butik konseptli otellere yöneldiği görülmektedir. Asıl önemli olan doğru lokasyonda doğru hedef kitleye hitap edecek tesisler yaratmaktır.
Günümüz turistinin gözünde, ziyaret edilen bölge bir bütün olarak değerlendirilmektedir. Şehrin altyapı ve üstyapıdaki başarısı, Hava alanı hizmetleri, ulaşım kolaylığı, restoran ve eğlence merkezlerinin çeşitliliği ve kalitesi, esnafın ve halkın bilinçli yaklaşımı gibi pek çok unsur turizm imajına etki etmektedir. Yapılacak yatırımların yeni otellerden ziyade, turizm çeşitliliğine ve mevcut ürünlerin geliştirilip, iyileştirilmesine yönelik olması, bahsetmiş olduğum artan pazar rekabeti anlamında ülkemize çok daha fazla avantaj sağlayacağı düşüncesindeyim.
TUROB olarak, biz bu anlamda sektörümüze ışık tutmaya gayret ediyor ve ülkemiz çıkarına işleyecek ortak hedefler üzerine çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu çalışmalarda, ülkemizin ekonomik, sosyal ve turizm açısından merkezi sayılan İstanbul markası bizim için son derece önemlidir. Şehrin, bir kültür mozaiği ve temsili bir marka olması hepimize büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Bu markayı güçlendirmek ve yaşatmak için değişen dünya dinamiklerine ve beklentilere cevap verebilmek ve bu doğrultuda planlama yapabilmek kaçınılmaz bir gerçektir.
Bununla beraber Anadolu'daki şehirlerimizde sevindirici gelişmeler yaşanmaktadır. Ülkemizin zengin kültür miraslarını barındıran önemli kentlerimizden, Van'ın tanıtımına çok önemli katkılar sağlayan, Van Kahvaltısının, Guinness Rekorlar kitabına girmesini büyük bir gururla karşıladık. Bu organizasyon, var olan bir değeri ve ürünü pazarlama ve tanıtma anlamında yapılabilecek projelere çok güzel bir örnek olmuştur. En başından beri Birliğimizin de desteklemiş olduğu bu güzel etkinlikte, emeği geçen tüm yetkililerimizi ve sektörümüzün değerli girişimcilerini tebrik eder, organizasyon süresince göstermiş olduğu kıymetli özverileri için Rescate Hotels Yönetim Kurulu Danışmanı Sayın Şule Gökırmak'a özellikle teşekkürlerimi sunarım.
Bildiğiniz gibi yarın itibariyle İstanbul Shopping Fest dördüncü kez başlıyor ve ay sonuna kadar devam edecek. Tüm İstanbullular ve yabancı misafirlerimiz için önemli alışveriş fırsatları sunan etkinlik hakkında misafirlerinizi bilgilendirmenizi rica ederim.
Son olarak, Birliğimizde uzun yıllar yönetim kurulu üyeliği yapmış, turizm sektörüne büyük katkıları bulunan, İstanbul Pisa ve Eyfel otellerinin sahibi, değerli büyüğümüz Mehmet ZELZELE'ye bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum, kendisini ve sektörümüze sağladığı katkıları daima hatırlayacağız.
Konuşmamı noktalandırırken, desteklerini bizden esirgemeyen sponsorlarımız Ecolab - Yurtiçi Kargo ve Boyut Yayın Grubuna; Bu güzel ve değerli ev sahipliğinden ötürü, Hilton İstanbul Bomonti Hotel Genel Müdürü Sayın Remco Norden'a ve değerli ekibine teşekkürlerimi sunuyorum.