Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ev sahipliğinde, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve Avrupa Eğitim Vakfı (ETF) işbirliği ile Türkiye’nin mesleki eğitim alanında gerçekleştirdiği reformu ele almak üzere OECD İstanbul Merkezinde “Geleceğe Hazır Bir Mesleki Eğitim ve Öğretim Sistemi İnşa Etmek: Türkiye’de Mesleki Eğitim ve Öğretim Reformlarının Deneyimlerini Öğrenmek” konulu konferans İstanbul’da düzenlendi.
OECD ülkeleri ve diğer ülkelerden gelen politika yapıcılar ve sosyal ortaklar için mesleki eğitim sistemlerine duyarlı, esnek, yenilikçi ve öğrencilerin değişen iş dünyasına geçişini destekleyici politikalara ve uygulamalara ilişkin tecrübe paylaşımının yapıldığı konferansa Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, OECD ve ETF gibi uluslararası kuruluşların temsilcilerinin yanısıra TÜROB adına Genel Sekreter İsmail Taşdemir, Avusturya, İsviçre, Arnavutluk, Azerbaycan, Mısır, Hırvatistan, Fas, Slovakya, Gürcistan gibi ülkelerin temsilcileri, eğitim alanında faaliyet gösteren kurum ve STK temsilcileri ile Milli Eğitim Bakanlığı mensupları katıldı.
Konferansta, Türkiye’de meslek eğitimin mesleki teknik Anadolu liseleri ve mesleki eğitim merkezleri olmak üzere iki kanaldan yönetildiğini anlatan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yaptıkları önemli değişikliklere işaret ederek, şunları söyledi:
*Meslek liselerinde özel sektörün payı dünya ortalamasına göre düşük olduğu için özel sektörün herhangi bir finansal katkısını almadan sadece deneyimlerini paylaşmak üzere birlikte bir yönetim modelini geliştirdik.
*Artık meslek liselerinde, mesleki eğitim verilen tüm alanlarda müfredatı birlikte güncelliyoruz. Öğrencilerimizin işletmedeki beceri eğitimlerini birlikte planlıyoruz. Mesleki eğitimin kalitesi için çok kritik olan öğretmenlerin işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerini birlikte düzenliyoruz. Tek bir şey istiyoruz, istihdamda öncelik.
Mesleki eğitimde başlattıkları bu dönüşümde bir yıl içerisinde akademik olarak başarılı öğrencilerin meslek liselerine gelmeye başladıklarını gördüklerini dile getiren Özer, LGS’de ilk kez yüzde 1’lik başarı diliminden öğrencilerin meslek lisesini tercih ettiklerini, başarılı öğrencilerin artık mesleki eğitimde gelecek gördüklerini ve kariyerlerine buna göre planladıklarını aktardı.
Milli Eğitim Bakanı Özer, Türkiye’nin geçmişindeki bin yıllık ahilik kültüründe yer alan çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitiminin örnek alınarak bir gün okulda dört gün işletmede beceri eğitiminin yapıldığı eğitim türüne el attıklarını, bunun amacının küçük ve orta ölçekli işletmelerin en fazla ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmek olduğunu söyledi.
25 Aralık 2021’de iki önemli kanun değişikliği yapıldığını anımsatan Özer, bu kanun değişikliğiyle daha öncesinde işveren üzerine yük olan asgari ücretin öğrencilere verilen payının tamamını devletin karşılamaya başladığını kaydetti.
Söz konusu tarihte mesleki eğitim merkezlerinde 159 bin olan çırak, kalfa sayısının bugün itibarıyla 1 milyon 108 bine yükseldiğini aktaran Özer, “2022 yılındaki hedefimiz 1 milyondu, aralık ayına gelmeden 1 milyon 108 bine ulaşmış olduk. İnanıyorum ki 2022 yılını 1 milyon 200 binler bandında tamamlayacağız ve 2023 yılında da bu büyüme giderek artmaya devam edecek.” dedi. Bu çırak kalfa sayısının yüzde 55’inin 18 yaş üzeri, 326 bininin de kadın olduğunu aktaran Özer, “Yani kadınlar da artık iş gücü piyasasına geçişlerinde mesleki eğitimle donatılarak çok daha dirençli, çok daha dayanıklı bir şekilde yaşamlarını devam ettirmekle ilgili çok önemli bir enstrüman kazanmış olacaklar.” değerlendirmesini yaptı.